Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Ramazan Aydın
Köşe Yazarı
Ramazan Aydın
 

YİNE BALIKESİR VE YİNE SİYASET: İZLE, BEKLE VE GÖR!

31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri ile ilgili “aday belirleme” süreci, geçtiğimiz Cumartesi günü sona erdi. Böylece, seçimlerde birbirleriyle mücadele edecek olan Belediye Başkan adaylarının isimleri ile Belediye Meclisi Üyeliği Aday Listeleri kesinleşti. Bundan sonrası için dileğimiz, siyasi rakiplerin birbirlerine yönelik eleştirilerinde terbiye ve saygı sınırlarını aşmamalarıdır. Seçimlerle ilgili başlıca temennimiz bu olmakla birlikte, genel gidişata ve bilhassa AK Parti Genel Başkanının seçmenlere yönelik, “oy yoksa hizmet de yok” gibi yakışıksız tehditkâr üslûbuna bakıldığında, terbiye ve saygı sınırlarının aşılmayacağı yönündeki ümidimiz iyice zayıflıyor. Bu durum karşısında, güzel Türkçe’mizdeki “El mi yaman, bey mi yaman?” sözü akla geliyor. Sadece Türk tarihinde değil, tüm insanlık tarihinde de defalarca görülmüştür ki, “halka rağmen ve halka karşı yürütülen mücadeleler ve savaşlar”, asla kazanılamaz!   EN DÜŞÜK SEVİYELİ KİŞİLER TARAFINDAN YÖNETİLMEK! Türk siyasetindeki her geçen gün artmakta olan kirlenmeler nedeniyle, halkımıza ve ülkemize çok daha başarılı hizmetler verebilme potansiyeline sahip, oldukça yetenekli ve son derece dürüst ve birikimli insanların siyasete girme tercihleri, kritik seviyelerde azalmış bulunuyor. Bu durum, siyaseti “kişisel (ve mensubu bulunduğu sosyal kesimlerin) menfaat elde etme mesleği” olarak gören, pek çoğu fevkalade yeteneksiz, cahil ve ahlaksız insanların önlerinin açılması gibi, “kirlenme hızını ve ivmesini arttıran”, hiç de arzu edilemeyecek bir sonucu beraberinde getiriyor. Fransız filozof Jean Rostand’a atfedilen (1894-1977), “Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız, gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz, ömrü uzatıp, kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz; ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz.” ifadesinin, Türkiye (ve tabii Balıkesir) için böylesine geçerli olması, sadece bir tesadüf müdür acaba? Bu açıdan, Balıkesir’deki adaylarla ilgili genel bir değerlendirme yapıldığında, “Yani, çok daha iyi hizmetler yapacak onlarca insan varken, halkın önüne, aday olarak çıkacak isimler bunlar mı aday olmalıydı?” diye sormamak elde değil! Belki, bazı istisnalar olabilir; ancak, siyasi partilerin aday gösterdikleri isimlerin kahır ekseriyeti, pek de öyle yüksek yetenekli insanlar değildir. Hizmet kabiliyeti bakımından, her türlü kıyaslamanın üzerinde bir kişilik olan rahmetli Sabri Uğur’dan sonra, Balıkesir siyaset ortamındaki isimlere bakıldığında, üzülmemek elde değil! Balıkesir (ve belki tüm ülke) siyaseti, halka değil, “kendi çıkarlarına ve partilerine hizmet” öncelikli (ve hatta, başka da hiçbir dertleri olmayan) insanların işgali altındadır.   HALK, YOĞUN BİR DEZENFORMASYON BOMBARDIMANI ALTINDA! Halka hizmeti en öne alan, örneğin Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı gibi isimler partileri tarafından yeniden aday gösterilmezken, neredeyse kendi kişisel çıkarlarından (ve partilerine) hizmetten başka dertleri olmayan isimlerin, tüm partiler tarafından yeniden aday gösterildikleri gayet açıktır. Siyasi partiler tarafından, Belediye Meclisi Üyeleri Aday Listelerinin de, Belediye Başkan Adaylarına uygun bir şekilde düzenlenmesi de, zaten alışılagelen bir durumdur. Böylece, sandığa giden seçmen için, partilerin tercihleri dışında hiçbir inisiyatif kalmıyor. Bugün kısaca “medya” denen basın-yayın organları ile internetteki sosyal medya mecraları da, “yandaş” karakterde yayın ve paylaşımlar yaptıklarından, vatandaşların, hemen her konuda olduğu gibi, partilerin aday tercihleri hususunda da, özgürce davranabilmeleri pek de mümkün değildir. Çünkü, öyle bir ortam söz konusu ki, kamuoyu, zamanında ve doğru enformasyonlarla, serbestçe ve özgürce oluşamıyor! Gerek iktidar ve gerekse muhalif (?) denen kesimler tarafından, fevkalade yoğun bir dezenformasyon bombardımanı altında kalan insanlar, doğru tercihler yapabilme imkanından mahrum bulunuyorlar. Böyle bir ortamda yapılmakta olan seçimlerin sonuçlarından olumlu manada ümitvar olabilmek, hiç de kolay değildir. Neredeyse %90’ı iktidar, geriye kalanı da sözde muhalefet “yandaş”ları olan ulusal düzeyde yayın yapmakta olan gazeteler, TV kanalları ve radyolar gibi konvansiyonel medya organlarının yanı sıra, internet ortamındaki Facebook, X (Twitter), Instagram vb. gibi sosyal medya mecralarının “dezenformasyon” amacıyla kullanılması, kamuoyunun özgürce ve serbestçe oluşmasını engelliyor. Yerel basın-yayın organları ve sosyal medya mecralarının faaliyetleri de, büyük ölçüde belediyeler, resmi kurumlar ve yerel Siyaset Kahyalarının, adeta ücretli taşeronları olma konumundan ileriye geçemiyorlar. Bu durumun, neredeyse 20 yıla yakın bir süredir bu şekilde devam etmesi, örf, adet ve geleneklere dayalı, millî ve manevî toplumsal dinamiklerimizi de büyük ölçüde tahrip ettiğinden, halk tarafından yapılmakta olan tercihler, ne yazık ki, doğru olmaktan giderek uzaklaşıyor. Nitekim, önümüzdeki seçimler için de, bu açıdan ciddi sorunlar bulunuyor.   BÜYÜKŞEHİR MÜCADELESİ, YILMAZ VE AKIN ARASINDA… Cumhur İttifakı’nın, seçim propaganda konseptinin merkezinde, Türkiye’nin en güçlü “siyasi marka” ismi Recep Tayyip Erdoğan bulunuyor… O nedenle, “Gerçek Belediyecilik” sloganı altında, yerel adaylardan ziyade, her yerde onu görüyoruz. Nitekim, afişlerin pek çoğunda, seçimin yapılacağı yer adları ve adaylar hiç yer almıyor. Kısacası, seçim propagandasının tüm yükü (her türlü devlet imkanları sınırsız ve hesapsız bir şekilde kullanılarak), bu isme yüklenmiş görünüyor. CHP’nin ülke genelinde kullandığı slogan (Halkçı Belediyecilik) ise, başta afişler olmak üzere, Balıkesir’deki adayların seçim dokümanları üzerinde  de yer alıyor. Bu seçimlerde Balıkesir’de, Cumhur İttifakı’nın karşısında, herhangi bir resmî ittifak bulunmuyor. Diğer tüm partiler ise, seçim propagandalarını, neredeyse, tamamen kendi yerel adaylarını merkeze alarak yürütüyorlar. Balıkesir’de, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı, Yücel Yılmaz ve Ahmet Akın arasındaki mücadeleden ibaret. Turan Çömez ise (hiç olmazsa bir “yan etki faktörü” olarak dahi), henüz bu yarışa dahil olabilmiş gibi görünmüyor! Bu arada, tarafların, hemen her hafta yaptırmakta oldukları kamuoyu anketlerinin, Yücel Yılmaz açısından pek memnuniyet verici olmadığı konuşuluyor. Erdoğan’ın katıldığı 23 Şubat’taki mitingde, beklenen ve arzu edilen düzeyde bir kalabalığın olmaması (çevre illerden ve o illere bağlı ilçelerden de destek alınmasına rağmen), meydanın doldurulamaması ve ayrıca, katılanlardaki sessizlik ve durgunluk, AK Parti yöneticilerinin hiç de alışık olmadıkları bir durum olsa gerek.   GÖZLER, ALTIEYLÜL VE EDREMİT’TE… İlçe Belediye Başkanlıkları konusunda, Altıeylül ve Edremit dışında, seçimlerin hemen herkesin bugünden öngörebildiği şekilde sonuçlanması bekleniyor. Edremit’te, Cumhur İttifakı’nın (AK Partili) adayı Muhammet Vurmaz, CHP’nin adayı ise Mehmet Ertaş… M.Vurmaz, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında, Mahalli İdareler ve Şehircilik eğitimi almış. M.Ertaş ise, liseyi dışarıdan okumuş, zeytincilik ve inşaat alanında Edremit iş dünyasının tanınmış bir ailesinden geliyor. Ancak, Edremit’te CHP cenahında Kamil Saka, oldukça önemli bir siyasi faktör. Ertaş’ın Saka’nın akrabası ve onun yanında olduğu düşünülecek olursa, AK Parti adayının işinin, bir hayli zor olacağı anlaşılıyor. Bu tabloya bakıldığında, Edremit konusunda, bugünden kuvvetli bir tahminde bulunmak zor görünüyor. Kazanan ve kaybeden taraflar arasında fazla bir oy farkı olmayacak gibi görünüyor… Öte yandan, Altıeylül’de, AK Parti tarafından aday gösterilmeyen mevcut Belediye Başkanı Hasan Avcı’nın “Bağımsız Belediye Başkanı Adayı” olması, bu ilçedeki siyaset denkleminin yeniden kurulmasını gerektiriyor. Gerçekleştirdiği hizmetler bakımından, tüm diğer ilçelere kıyasla açık ara önde olan ve hizmet kapasitesi ve kalitesi bakımından büyük bir üstünlüğe sahip olan Avcı’nın bağımsız adaylığının, daha önce, kısa bir süre de olsa, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan AK Parti adayı Mesut Eray açısından ciddi bir risk oluştururken, CHP adayı Hakan Şehirli’nin lehine belli bir etkisinin olacağını söylemek mümkün.   HAKAN ŞEHİRLİ, HASAN AVCI VE MESUT ERAY Altıeyül’deki bir diğer faktör ise, İYİ Parti adayı Hakan Afşin. Geçen 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı (2. Tur) seçimlerinde Erdoğan’ın 64 bin 520 (%52,61), Kılıçdaroğlu’nun ise 58 bin 117 (%47,39) oy aldıkları göz önüne alındığında, H. Şehirli’nin işinin pek de kolay olmadığını söylemek gerekiyor. Kısacası, daha önce Altıeylül’de, sadece AK Parti adayı Mesut Eray ile CHP adayı Hakan Şehirli arasında geçmesi beklenen mücadeleye, bağımsız Hasan Avcı, oldukça etkili bir şekilde katılmış bulunuyor. Kendi partilerinin genel merkezleri ve genel başkanları tarafından aday gösterilen Mesut Eray ve Hakan Şehirli’nin karşısında, “halkın adayı” olarak Hasan Avcı’nın kazanması halinde, bunu hiç de sürpriz olarak görmemek gerekiyor. Sahada, diğer adaylar, partileri açısından kendi başlarına hareket edebilme imkanına sahip değilken, Hasan Acı’yı, halkın ilgi ve taleplerinden başka, bağlayacak hiçbir etken bulunmuyor. Türk siyasetinin genel yapısal sorunlarını, şimdilik bir kenara koyacak olursak, önümüzdeki yerel seçimlerde, Balıkesir’deki siyasi manzara ile ilgili olarak, şimdilik yapılabilecek değerlendirmeler böyle. Bakalım, adayların kesinleşmesinden sonra esmeye başlayacak yeni rüzgarlar, hangi yaprakları nerelere savuracak? İzleyecek, bekleyecek ve göreceğiz…
Ekleme Tarihi: 04 Mart 2024 - Pazartesi

YİNE BALIKESİR VE YİNE SİYASET: İZLE, BEKLE VE GÖR!

31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri ile ilgili “aday belirleme” süreci, geçtiğimiz Cumartesi günü sona erdi. Böylece, seçimlerde birbirleriyle mücadele edecek olan Belediye Başkan adaylarının isimleri ile Belediye Meclisi Üyeliği Aday Listeleri kesinleşti. Bundan sonrası için dileğimiz, siyasi rakiplerin birbirlerine yönelik eleştirilerinde terbiye ve saygı sınırlarını aşmamalarıdır.

Seçimlerle ilgili başlıca temennimiz bu olmakla birlikte, genel gidişata ve bilhassa AK Parti Genel Başkanının seçmenlere yönelik, “oy yoksa hizmet de yok” gibi yakışıksız tehditkâr üslûbuna bakıldığında, terbiye ve saygı sınırlarının aşılmayacağı yönündeki ümidimiz iyice zayıflıyor. Bu durum karşısında, güzel Türkçe’mizdeki “El mi yaman, bey mi yaman?” sözü akla geliyor. Sadece Türk tarihinde değil, tüm insanlık tarihinde de defalarca görülmüştür ki, “halka rağmen ve halka karşı yürütülen mücadeleler ve savaşlar”, asla kazanılamaz!

 

EN DÜŞÜK SEVİYELİ KİŞİLER TARAFINDAN YÖNETİLMEK!

Türk siyasetindeki her geçen gün artmakta olan kirlenmeler nedeniyle, halkımıza ve ülkemize çok daha başarılı hizmetler verebilme potansiyeline sahip, oldukça yetenekli ve son derece dürüst ve birikimli insanların siyasete girme tercihleri, kritik seviyelerde azalmış bulunuyor. Bu durum, siyaseti “kişisel (ve mensubu bulunduğu sosyal kesimlerin) menfaat elde etme mesleği” olarak gören, pek çoğu fevkalade yeteneksiz, cahil ve ahlaksız insanların önlerinin açılması gibi, “kirlenme hızını ve ivmesini arttıran”, hiç de arzu edilemeyecek bir sonucu beraberinde getiriyor.

Fransız filozof Jean Rostand’a atfedilen (1894-1977), “Bir gün atomun enerjisini serbest bırakacağız, gezegenler arası yolculuklar gerçekleştireceğiz, ömrü uzatıp, kanseri ve tüberkülozu tedavi edeceğiz; ama en düşük seviyeli kişiler tarafından yönetilmiş olmanın sırrını asla çözemeyeceğiz.” ifadesinin, Türkiye (ve tabii Balıkesir) için böylesine geçerli olması, sadece bir tesadüf müdür acaba?

Bu açıdan, Balıkesir’deki adaylarla ilgili genel bir değerlendirme yapıldığında, “Yani, çok daha iyi hizmetler yapacak onlarca insan varken, halkın önüne, aday olarak çıkacak isimler bunlar mı aday olmalıydı?” diye sormamak elde değil! Belki, bazı istisnalar olabilir; ancak, siyasi partilerin aday gösterdikleri isimlerin kahır ekseriyeti, pek de öyle yüksek yetenekli insanlar değildir.

Hizmet kabiliyeti bakımından, her türlü kıyaslamanın üzerinde bir kişilik olan rahmetli Sabri Uğur’dan sonra, Balıkesir siyaset ortamındaki isimlere bakıldığında, üzülmemek elde değil! Balıkesir (ve belki tüm ülke) siyaseti, halka değil, “kendi çıkarlarına ve partilerine hizmet” öncelikli (ve hatta, başka da hiçbir dertleri olmayan) insanların işgali altındadır.

 

HALK, YOĞUN BİR DEZENFORMASYON BOMBARDIMANI ALTINDA!

Halka hizmeti en öne alan, örneğin Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı gibi isimler partileri tarafından yeniden aday gösterilmezken, neredeyse kendi kişisel çıkarlarından (ve partilerine) hizmetten başka dertleri olmayan isimlerin, tüm partiler tarafından yeniden aday gösterildikleri gayet açıktır. Siyasi partiler tarafından, Belediye Meclisi Üyeleri Aday Listelerinin de, Belediye Başkan Adaylarına uygun bir şekilde düzenlenmesi de, zaten alışılagelen bir durumdur. Böylece, sandığa giden seçmen için, partilerin tercihleri dışında hiçbir inisiyatif kalmıyor. Bugün kısaca “medya” denen basın-yayın organları ile internetteki sosyal medya mecraları da, “yandaş” karakterde yayın ve paylaşımlar yaptıklarından, vatandaşların, hemen her konuda olduğu gibi, partilerin aday tercihleri hususunda da, özgürce davranabilmeleri pek de mümkün değildir. Çünkü, öyle bir ortam söz konusu ki, kamuoyu, zamanında ve doğru enformasyonlarla, serbestçe ve özgürce oluşamıyor! Gerek iktidar ve gerekse muhalif (?) denen kesimler tarafından, fevkalade yoğun bir dezenformasyon bombardımanı altında kalan insanlar, doğru tercihler yapabilme imkanından mahrum bulunuyorlar. Böyle bir ortamda yapılmakta olan seçimlerin sonuçlarından olumlu manada ümitvar olabilmek, hiç de kolay değildir.

Neredeyse %90’ı iktidar, geriye kalanı da sözde muhalefet “yandaş”ları olan ulusal düzeyde yayın yapmakta olan gazeteler, TV kanalları ve radyolar gibi konvansiyonel medya organlarının yanı sıra, internet ortamındaki Facebook, X (Twitter), Instagram vb. gibi sosyal medya mecralarının “dezenformasyon” amacıyla kullanılması, kamuoyunun özgürce ve serbestçe oluşmasını engelliyor. Yerel basın-yayın organları ve sosyal medya mecralarının faaliyetleri de, büyük ölçüde belediyeler, resmi kurumlar ve yerel Siyaset Kahyalarının, adeta ücretli taşeronları olma konumundan ileriye geçemiyorlar.

Bu durumun, neredeyse 20 yıla yakın bir süredir bu şekilde devam etmesi, örf, adet ve geleneklere dayalı, millî ve manevî toplumsal dinamiklerimizi de büyük ölçüde tahrip ettiğinden, halk tarafından yapılmakta olan tercihler, ne yazık ki, doğru olmaktan giderek uzaklaşıyor. Nitekim, önümüzdeki seçimler için de, bu açıdan ciddi sorunlar bulunuyor.

 

BÜYÜKŞEHİR MÜCADELESİ, YILMAZ VE AKIN ARASINDA…

Cumhur İttifakı’nın, seçim propaganda konseptinin merkezinde, Türkiye’nin en güçlü “siyasi marka” ismi Recep Tayyip Erdoğan bulunuyor… O nedenle, “Gerçek Belediyecilik” sloganı altında, yerel adaylardan ziyade, her yerde onu görüyoruz. Nitekim, afişlerin pek çoğunda, seçimin yapılacağı yer adları ve adaylar hiç yer almıyor. Kısacası, seçim propagandasının tüm yükü (her türlü devlet imkanları sınırsız ve hesapsız bir şekilde kullanılarak), bu isme yüklenmiş görünüyor. CHP’nin ülke genelinde kullandığı slogan (Halkçı Belediyecilik) ise, başta afişler olmak üzere, Balıkesir’deki adayların seçim dokümanları üzerinde  de yer alıyor.

Bu seçimlerde Balıkesir’de, Cumhur İttifakı’nın karşısında, herhangi bir resmî ittifak bulunmuyor. Diğer tüm partiler ise, seçim propagandalarını, neredeyse, tamamen kendi yerel adaylarını merkeze alarak yürütüyorlar.

Balıkesir’de, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışı, Yücel Yılmaz ve Ahmet Akın arasındaki mücadeleden ibaret. Turan Çömez ise (hiç olmazsa bir “yan etki faktörü” olarak dahi), henüz bu yarışa dahil olabilmiş gibi görünmüyor! Bu arada, tarafların, hemen her hafta yaptırmakta oldukları kamuoyu anketlerinin, Yücel Yılmaz açısından pek memnuniyet verici olmadığı konuşuluyor. Erdoğan’ın katıldığı 23 Şubat’taki mitingde, beklenen ve arzu edilen düzeyde bir kalabalığın olmaması (çevre illerden ve o illere bağlı ilçelerden de destek alınmasına rağmen), meydanın doldurulamaması ve ayrıca, katılanlardaki sessizlik ve durgunluk, AK Parti yöneticilerinin hiç de alışık olmadıkları bir durum olsa gerek.

 

GÖZLER, ALTIEYLÜL VE EDREMİT’TE…

İlçe Belediye Başkanlıkları konusunda, Altıeylül ve Edremit dışında, seçimlerin hemen herkesin bugünden öngörebildiği şekilde sonuçlanması bekleniyor. Edremit’te, Cumhur İttifakı’nın (AK Partili) adayı Muhammet Vurmaz, CHP’nin adayı ise Mehmet ErtaşM.Vurmaz, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında, Mahalli İdareler ve Şehircilik eğitimi almış. M.Ertaş ise, liseyi dışarıdan okumuş, zeytincilik ve inşaat alanında Edremit iş dünyasının tanınmış bir ailesinden geliyor. Ancak, Edremit’te CHP cenahında Kamil Saka, oldukça önemli bir siyasi faktör. Ertaş’ın Saka’nın akrabası ve onun yanında olduğu düşünülecek olursa, AK Parti adayının işinin, bir hayli zor olacağı anlaşılıyor. Bu tabloya bakıldığında, Edremit konusunda, bugünden kuvvetli bir tahminde bulunmak zor görünüyor. Kazanan ve kaybeden taraflar arasında fazla bir oy farkı olmayacak gibi görünüyor…

Öte yandan, Altıeylül’de, AK Parti tarafından aday gösterilmeyen mevcut Belediye Başkanı Hasan Avcı’nın “Bağımsız Belediye Başkanı Adayı” olması, bu ilçedeki siyaset denkleminin yeniden kurulmasını gerektiriyor. Gerçekleştirdiği hizmetler bakımından, tüm diğer ilçelere kıyasla açık ara önde olan ve hizmet kapasitesi ve kalitesi bakımından büyük bir üstünlüğe sahip olan Avcı’nın bağımsız adaylığının, daha önce, kısa bir süre de olsa, Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapan AK Parti adayı Mesut Eray açısından ciddi bir risk oluştururken, CHP adayı Hakan Şehirli’nin lehine belli bir etkisinin olacağını söylemek mümkün.

 

HAKAN ŞEHİRLİ, HASAN AVCI VE MESUT ERAY

Altıeyül’deki bir diğer faktör ise, İYİ Parti adayı Hakan Afşin. Geçen 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı (2. Tur) seçimlerinde Erdoğan’ın 64 bin 520 (%52,61), Kılıçdaroğlu’nun ise 58 bin 117 (%47,39) oy aldıkları göz önüne alındığında, H. Şehirli’nin işinin pek de kolay olmadığını söylemek gerekiyor. Kısacası, daha önce Altıeylül’de, sadece AK Parti adayı Mesut Eray ile CHP adayı Hakan Şehirli arasında geçmesi beklenen mücadeleye, bağımsız Hasan Avcı, oldukça etkili bir şekilde katılmış bulunuyor.

Kendi partilerinin genel merkezleri ve genel başkanları tarafından aday gösterilen Mesut Eray ve Hakan Şehirli’nin karşısında, “halkın adayı” olarak Hasan Avcı’nın kazanması halinde, bunu hiç de sürpriz olarak görmemek gerekiyor. Sahada, diğer adaylar, partileri açısından kendi başlarına hareket edebilme imkanına sahip değilken, Hasan Acı’yı, halkın ilgi ve taleplerinden başka, bağlayacak hiçbir etken bulunmuyor.

Türk siyasetinin genel yapısal sorunlarını, şimdilik bir kenara koyacak olursak, önümüzdeki yerel seçimlerde, Balıkesir’deki siyasi manzara ile ilgili olarak, şimdilik yapılabilecek değerlendirmeler böyle.

Bakalım, adayların kesinleşmesinden sonra esmeye başlayacak yeni rüzgarlar, hangi yaprakları nerelere savuracak? İzleyecek, bekleyecek ve göreceğiz…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirartihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.