Bu hafta, önde gelen siyasi parti teşkilatlarında oluşan menfaat gruplarının birbirleri aleyhlerine olan çabalarına, birbirlerinin ardından kuyu kazmalarına filan girmeden; parti farkı olmaksızın, tüm yerel siyasileri kapsayan “ortak sorunlar”ı ele almaya çalışacağız. Siyasi partilerin yerel teşkilatlarında oluşan gruplar arasında, partilerin nema kapasitelerine göre şiddetlenen iç çatışmalar konusunda, pek çoğunuz benden çok daha fazla ve ayrıntılı bilgilere sahip olmalısınız.
Oldum olası, Balıkesir siyasilerinin, Ankara’da kıymet-i harbiyeleri yoktur. Ankara’daki, Siyaset Baronlarının kuyruklarında, Balıkesir’i onlara peşkeş çekerek varlıklarını sürdüren asalak güruhlar halinde ortalıkta arz-ı endam ederler. Adam (ya da kadın) iktidar partisinde genel başkan yardımcısı görünür, ama Balıkesir’e yapılan üst düzey bürokrat atamalarından zerre haberi yoktur. Örneğin, Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğüne yapılacak atamada, Tekirdağ milletvekillerinden biri etkili olurken, Balıkesir milletvekilleri yeni Rektör’ün adını, ancak atama yapıldıktan sonra öğrenirler. En bilinen ortak marifetleri, düğün, cenaze, köy hayrı vb. gibi vatandaşlar tarafından düzenlenen programlarda çalım satmaktan ibarettir.
Devlet tarafından Balıkesir’de yapılmakta olan icraatlardan bî-haber oldukları halde, sanki, o icraatı yaptıran kendileriymiş gibi, sırıtarak sağa sola gerdan kırarlar. Maalesef, bu durum yeni değildir; benim şahsen bildiğim kadarı ile en az kırk yıldır bu böyledir. Başta bakanlıklar olmak üzere, devletin üst düzey bürokratik makamlarına da, Balıkesir siyasilerinin etkisi ile atama yapıldığını tarih kaydetmemiştir. O makamlara hasbel kader Balıkesirli biri atandığında, nedense bizim siyasilerin o kişiyle en küçük bir ilişkileri de olmaz! Sonra da, Balıkesirlilerin Ankara’da görülecek bir işleri olduğunda, Karadenizli ya da doğulu bir milletvekilinin peşinde koşarlar. Çünkü tarih, Balıkesir siyasileri ile problem çözüldüğünü de yazmamıştır.
İyi de, kırk yıldır Balıkesir halkı bu durumu neden fark etmez ve neden değiştirmek için bir yol aramaz? Seçimler öncesinde, partilerin zaman zaman yaptıkları teamül yoklamalarında açık ara önde çıkan Balıkesirli siyasetçilerin önlerine, Ankara’daki Siyaset Baronları tarafından, yöre halkının hiç tanımadığı ve hatta adlarını bile duymadığı isimler konduğunda kimsenin sesi çıkmıyor! Ankara’daki Siyaset Baronları, böyle bir şeyi, Karadeniz ya da doğu illerinden birinde yapmaya cesaret edebilirler mi? Elbette edemezler; çünkü, Karadeniz ve doğu insanına böyle bir adayı kabul ettiremeyeceklerini gayet iyi bilirler! Kendi bölgelerindeki işlerde etkileri ve katkıları olmayan Balıkesir siyasilerinin, ülkemizin bir başka bölgesindeki işlerde etkili olabilecekleri ise, düşünülebilecek bir şey değildir.
BALIKESİR SİYASİLERİ NEDEN HİÇBİR İŞE YARAMAZLAR?
En başta Vali olmak üzere, il müdürlerinin atanmalarında, bizim siyasilerin zerre kadar (bırakalım etkili olmalarını) bilgileri oluyor mu acaba? Kendi alanında yetişmiş bir Balıkesirli, herhangi bir üst bürokratik makama atandığında, bu, tamamen kendisinin kişisel kabiliyeti ve çabası ile oluyor. Ne yazık ki, Balıkesir siyasileri, bu gibi üstün yetenekli Balıkesir çocukları ile ilgilenmek bir yana, onların önlerini kesmek için, şeytanın aklına gelmeyecek ayak oyunları yapıyorlar.
Kendi alanında belirgin bir şekilde temayüz eden ve en üst makamlardan birine atanan ve halen o görevde olan bir ismi (sanırım 5-6 yıl önceydi) karşılarına alan iktidar partili milletvekillerinden bir grup, “seçimlerde aday olmaması” konusunda ortak baskı uyguladılar. O kişi, maruz kaldığı baskıya aldırmadan aday adayı olsa da, Ankara’daki siyaset baronları hemen her seçimde olduğu gibi, o seçimde de aday listelerini, o baskıcı milletvekillerinin arzularına göre hazırlayıp ilan ettiler. Bu durum, elbette sadece iktidar partisine mahsus değil. Mecliste temsil edilen partilerin tamamında, Balıkesir özelinde hep benzer oyunlar oynanır ve bu, herkes tarafından da gayet olağan kabul edilir ve kimsenin bir itirazı filan da olmaz!
Yerel seçimlerde, Belediye Başkanı adayları belirlenirken de, çoğu zaman, Ankara’daki Siyaset Baronlarının kapıkulları ve yereldeki Kahyaları olan il milletvekillerinin (bazen de, hiç alakasız birilerinin) piyonları olacak isimler aday gösterilir. Belediye Meclisi üye aday listeleri de, bu anlayışın devamı niteliğinde ölçülerle belirlenir. Bilinçli seçmenler olmaktan öte, siyasi partilerin fanatik taraftarları olan halk da, önlerine konulan adayları sorgulamadan, Ankara’daki Siyaset Baronlarını temsil eden parti liderine bakarak oy kullanmayı, çok büyük bir marifet olarak kabul eder. Neticede, Balıkesir’de değişen hiçbir şey olmaz, her şey Ankara’daki, Siyaset baronlarının keyfince olmaya devam eder.
KENDİ ÇOCUKLARIMIZ OLAN BÜROKRATLARA NEDEN SAHİP ÇIKMIYORUZ?
Burada şimdi, tüm bu anlattığımız durumlarla ilgili istisna teşkil eden birkaç husustan da söz etmemiz gerekiyor. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerimizin pek çoğunda, bürokratik idari üst kadrolara, bazı Balıkesirli isimler atanıyor. Bu bakımdan, Başkanlarımıza, Balıkesir halkı adına teşekkür etmek isterim. Ancak, bu sefer de halk, bu isimleri hedef alan ve onları etkisiz hale getirmeye yönelik, akıllara zarar dedikodular üretiyor. Bakanlıkların il müdürlüklerine atanan Balıkesirli olmayan isimlerle ilgili en küçük bir reaksiyonları olmayan insanlar, bizim belediyelerimizde üst düzey görevlere atanan Balıkesirli isimlerin ardından kuyular kazmakta adeta yarışıyorlar. Elbette, bu durumu anlamak ve makul karşılamak mümkün değildir. Balıkesir halkı, sanki, kendi çocuklarını üst düzey devlet görevlerine layık görmüyor gibi davranıyor! Balıkesir halkının bu tutumunun, Ankara’daki Siyaset Baronlarının ekmeklerine yağ sürmekten başka anlamı olabilir mi?
İlimizdeki üst düzey daire müdürlüklerine, dışarıdan yapılan atamalar bir yana, lütfen yaşadığınız yerdeki okul müdürlerine bir bakın, Allah aşkına kaç tanesi Balıkesirli? Ülkemizin en eski ve ülke genelinde de en bilinen öğretmen yetiştiren okulları (Necatibey Eğitim Fakültesi ve Savaştepe Öğretmen Okulu) Balıkesir’deyken ve eğitim alanında hayli yetişmiş insanları olan Balıkesir’de, okul müdürlüğüne atanacak isim bulmak neden mümkün olmuyor? Dışarıdan Balıkesir’e atanan tüm bürokratların arkalarında, hemşehrileri olan siyasetçiler, olabildiğince güçleri ile yer alıyorlar. İstisna kabilinden, son derece az sayıdaki Balıkesirli bürokratların arkalarında ise, kendilerinden başka kimse yok!
1970’li yıllarda, İzmir ve Bursa dışında, her bakımdan çevre illerin tamamından çok ileride olan Balıkesir, bugün tüm o iller karşısında, hemen her bakımdan gözle görülür bir gerileme süreci yaşıyor. Bandırma ve Gönen gibi, yatırımcıların ilgilerinin yüksek olduğu ilçelerde, istihdam edilecek işgücü bulunamazken, başta merkez olmak üzere, tüm diğer ilçelerimizde, çok ciddi istihdam sorunları yaşanıyor. Yeni yetişen gençlerimiz, Balıkesir’de iş bulamadıkları için başka yerlere gidiyor. Kısacası Balıkesir, hem devlet hizmetleri bakımından ve hem de (coğrafi konumuna ve tüm doğal zenginliklerine rağmen) iktisadi alanlarda, çok ciddi bir şekilde dezavantajlı bir il olarak görünüyor. Devlet yatırımları ve hizmetleri bakımlarından, Ankara’daki Siyaset Baronlarının sürekli göz ardı etmekte oldukları Balıkesir’e, büyük yatırımcılar da gelmiyor, getirilemiyor!
ULUSAL VE ULUSLARARASI DÜZEYDE İŞLETMELİRİMİZ YOK!
Başlıca ekonomik girdisi “emekli maaşları” ve “üniversite öğrenci harçlıkları” ile “ücretli çalışan maaşları”ndan ibaret olan Balıkesir’de, küçük çaplı esnaf işletmelerinden öteye, yetişen gençlerine istihdam imkanı sağlayacak, büyük çapta yurt içi ve yurt dışı ticarete konu alacak, üretimi ve gücüyle ülke genelinde etkili olabilecek boyutlarda işletmeler kurulmuyor, var olanlar da gelişmiyor, büyümüyor!.. Örneğin, Türkiye’nin temeli ilk atılan Organize Sanayi Bölgelerinden biri olan Balıkesir OSB (1976), ancak 2005’ten sonra, ciddi ölçeklerde (Kastamonu Entegre Ağaç Sanayii, Şişe Cam vb. gibi) büyük yatırımları bünyesine katmaya başlamıştır. Ne var ki, 2004-2009 yılları arasında, Balıkesir Belediyesi eski başkanı rahmetli Sabri Uğur’un çabaları ile başlayan o hamle de zamanla yavaşlamış ve son yıllarda ivmesini büyük ölçüde yitirmiştir.
Gençlerini yüksek nitelikli olarak yetiştirmekte önemli bir performansa sahip olan Balıkesir halkı, yetişen gençlerini istihdam etmede ve onlara sahip çıkmada son derece yetersiz kalmaktadır. Bunun da en önemli sebeplerinden biri, kendi siyasi kapasitesine ve performansına sahip çıkamamasıdır. Siyasi iradesini, Ankara’daki Siyaset Baronları’na teslim eden bir ilin, toplumsal büyümesine cevap verecek ölçüde gelişmesi mümkün olmaz. Balıkesir siyasetçisinin her durumda tek önceliği ve önem verdiği husus, “Balıkesir halkının çıkarları” olmalıdır. Balıkesir halkının siyasi iradesini, Ankara’daki Siyaset Baronlarına peşkeş çekerek, kendi kişisel çıkarlarını maksimize etmekte olan mevcut edilgen karakterlerle bunun olmayacağını anlamak gerekiyor. Yereldeki bu Siyaset Kahyalarının peşinde koşarak, siyasi irademizin ve gücümüzün karşılığının alınamayacağı artık iyice anlaşılmış olmalıdır.
MEVCUT YEREL SİYASİ ANLAYIŞLA HİÇBİR ŞEY ELDE EDEMEYİZ!
Halkımızın potansiyelini, siyasi iradesini ve üretim gücünü ortaya koyarak, hakkımız olan hizmetleri ve yatırımları Balıkesir’e getirecek ve gelmesini sağlayacak, yeni bir yerel siyasi anlayışa ihtiyacımız var. Balıkesir halkı olarak bizim ihtiyaçlarımızı ve taleplerimizi zerre umursamayan Ankara’daki Siyaset Baronlarının çıkarlarına hizmet etmekte olan mevcut yerel siyasetçilerle bir yere varamayacağız. Halihazırdaki, çıkar pazarlıklarına dayanan siyaset piyasasında köşe başlarını tutmuş olanları dikkate almadan, bizim gücümüze ve potansiyelimize dayanarak, bize hizmet edecek insanlarımızı öne çıkarmanın, Ankara’daki Siyaset Baronlarının Balıkesir’deki Kahyalarını etkisiz hale getirmenin yolunu bulmak zorundayız. Aksi taktirde, devran bu şekilde sürmeye devam eder ve biz de yeni yetişen üstün nitelikli çocuklarımızı kaybetmeye devam ederiz.
Hiç kimse dışarıdan gelip de bizim dertlerimizi çözmeyecek, ihtiyaçlarımızı gidermeyecek ve taleplerimizle ilgilenmeyecek! Zaten bu, toplumsal yaşamın doğasına aykırı olur. Biz kendi potansiyelimize ve siyasi irademize sahip çıkamadığımız sürece, Balıkesir’in her şeyini başkaları kullanmaya devam eder ve biz de ellerimiz koynumuzda, öylece aval aval bakarız.
Kısacası, Balıkesir halkı olarak, siyasi irademize sahip çıkarak, kendi geleceğimizi kendi ellerimizle kurmak ve irademizi, Ankara’daki Siyaset Baronlarına da anlatmak ve kabul ettirmek zorundayız.
-------------------