Ülkemizin en büyük evcil hayvan mağazası olan tcremix.org sitemizde kedi veya köpek besleyenler için hayatlarını kolaylaştıracak çok sayıda ürün bulunuyor. Bunların en başında mamalar geliyor eğer köpek besliyorsanız köpek maması başta olmak üzere yavru köpek maması, yaşlı köpek maması, light köpek maması, tahılsız köpek maması, konserve köpek yaş mama ürünlerini bulabileceğiniz gibi köpek sağlık ürünleri, köpek ödülleri, köpek bakım ürünleri, köpek aksesuarları, köpek mama su kapları, köpek oyuncakları, köpek eğitim ürünleri, köpek tasmaları gibi işlerinizi kolaylaştıracak çok sayıda ürünü bulabilirsiniz. Kedi besleyen arkadaşlar başta kedi maması ana kategorimiz olmak üzere konserve kedi yaş maması, yavru kedi konserve maması, yavru kedi maması, kısırlaştırılmış kedi maması, yaşlı kedi maması, yetişkin kedi maması, light diyet kedi maması kategorilerimizi ziyaret ederek kedinizin temel beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilirisiniz. Diğer yandan ihtiyaç duyabileceğiniz diğer ürünleri kedi ödülleri, kedi tuvaletleri, kedi oyuncakları, kedi vitaminleri, kedi kumu, kedi aksesuarları, kedi bakım ürünleri, kedi mama su kapları ana kategorilerimizden bulabilirsiniz. Ayrıntılı armaa için alt kategorilerimize de göz atmanızda fayda var. Türkiye 'nin en büyük online pet shop mağazası tcremix.org sitemize hepiniz davetlisiniz.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler

Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam
Ramazan Aydın
Köşe Yazarı
Ramazan Aydın
 

ŞEHRİN MERKEZİNDEKİ BU MEZBELELİK NE OLACAK?

Şu “Akıncılar” denen bölge, şehrin merkezinde, böyle, ilkel bir mezbelelik halinde kalmaya devam mı edecek? Başta Büyükşehir ve merkez ilçelerin (Karesi ve Altıeylül) belediyeleri ile Valilik olmak üzere, konunun asıl muhatabı olan kurumların gündemlerinde, bu bölgenin ıslah ve ihya edilmesine dair bir konu neden yok acaba? Toplu Taşıma Merkezi(TTM)’nin hemen bitişiğinde, yaklaşık 70 dönümlük, adeta terkedilmiş bir bölge Akıncılar… Sadece gayrimenkulü bulunanların bireysel çabaları ile, orada genel bir iyileşmenin sağlanması mümkün olmaz; bölgenin tamamını kapsayan ciddi bir teşebbüse ihtiyaç var. Ne yazık ki, son 12-13 yıldır Balıkesir’in kaderi üzerinde söz sahibi olan hiç kimse, şehrin gelişmesinin önündeki bu ve benzeri engellerin ortadan kaldırılması ile ilgilenmiyor! Sonra da, belediyelerin ve meslek kuruluşlarının pek çoğu ayaküstü kararlarla giriştikleri sözüm ona “şehrin gelişmesine matuf çabalar” neden beklenen sonuçlar alınamıyor diye yakınıyoruz!   ÖNCE, “GELİŞMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER” KONUSUNDA ANLAŞALIM Öncelikle, bizim, “gerek dünyadaki ve gerekse ülkemizdeki gelişmelere kıyasla, Balıkesir’in, neden bu kadar geri kalmakta olduğu” sorusu üzerinde düşünmemiz ve bu soruya en doğru cevapları bulmamız, ondan sonra da, tespit ettiğimiz ve toplumsal kabul gören engelleri kaldırmamız lazım. Ancak ondan sonra gelişmeye matuf teşebbüslerimizden arzu ettiğimiz ve belediğimiz yönde sonuçlar almaya başlayabiliriz. Önce, şehrimizin gelişmesinin önündeki mevcut  engelleri kaldırmadan, başlatacağımız hiçbir girişimden sonuç alamayacağımızı anlamamız için, daha kaç yılın geçmesi gerekiyor? Şehrin başlıca sosyal, kültürel ve ekonomik dinamikleri ile ne derece uyumlu olup-olmayacakları düşünülmeden başlatılan ve akıl almaz maliyetlerle gerçekleştirilen, Küçük Sanayi Sitesi’nin, Ayşebacı köyünün sebze bahçelerine, Üniversite kampüsünün şehrin 17 km güneyine, KYK Öğrenci Yurdunun ise şehrin 7 km kuzeyine yapılması, Karesi AVM, Avlu, Çamlık, eski Rüya Pasajının yerine dikilen otel vb gibi projeler, şehrin gelişmesinin önünde yeni engeller haline geliyor ve bu durum kimsenin umurunda olmuyor. Böyle olunca da, her yeni gelen yönetici, benzer engeller inşa etmeye devam ediyor… Seçimle işbaşına gelen kamu görevlileri, bir sonraki seçimde tekrar seçilmekten başka hiçbir konuyla ilgilenmezken, atamayla gelenlerin de, tek dertleri ya o koltuklarda olabildiğince uzun süre oturmak, ya da daha üst makamlara atanmak… Bunun için de, sadece siyasilere yönelik kulis faaliyetleri ile meşguller. İşgal etmekte oldukları makamların yetki ve görev dairesinde bulunan kamu hizmetlerini daha üst seviyelere taşımak, hiç birinin derdi değil!   BALIKESİR’İN KAÇIRDIĞI MUHTEŞEM BİR FIRSAT! Akıncılar bölgesi yeniden ele alınıp, kentsel dönüşüm konseptinde kapsamlı bir proje ile iyileştirilebilirse, bu iş, şehirde başka benzer işlerin yapılmasına da ivme kazandırır. 2004-2009 dönemindeki Balıkesir Belediye Başkanı rahmetli Sabri Uğur döneminde, Akıncılar’la ilgili hayli kapsamlı bir çalışma yapılmış, o bölgede gerçekleştirilecek iyileştirme projesi konusunda Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile anlaşma sağlanmış ve hatta proje bile yapılmıştı. Bunun için, bölgede gayrimenkul sahibi olanlardan (3 bini aşkın) muvafakat toplanmasına başlanmış ve 2009 Mahalli İdareler Seçimlerine kadar, %48 orana ulaşılmıştı. Muvafakat oranı %51’i bulduğunda, projenin uygulanması için gerekli yasal zemmin elde edilmiş olacaktı! Maalesef, o yıl MHP adayı olarak seçimleri kazanan İsmail Ok, yaklaşık 4 yıllık emek ürünü olan Akıncılar Projesiyle ilgili çalışmaları durdurdu ve tüm dosyaları rafa kaldırdı. Halbuki, bu projeyle ilgili tüm çalışmalar büyük ölçüde tamamlanmış ve gerçekleştirilmesine matuf planları dahi yapılmıştı. Dahası Balıkesir Belediyesi’nin kasasından tek kuruş çıkmayacaktı! Tüm proje maliyeti TOKİ ve gayrimenkul sahipleri tarafından ortaklaşa karşılanacaktı. Balıkesir’in kaderini etkileyecek bu muhteşem bir proje, İsmail Ok ve arkadaşlarının ucuz politik hırslarına kurban edildi ve Balıkesir halkı, şehre verilen böylesine büyük bir zararı dert bile etmeden, bu tür adamlara oy vermeye devam ediyor! Büyükşehir Belediyesi dönemine geçildiğinde, pek âlâ Edip Uğur bu projeyi canlandırabilirdi; ne var ki, o da fonksiyon ve faydadan çok, gösteriş ve şov öncelikli işlere yöneldi… Ve bugün artık, Akıncılar bölgesi ile ilgili olarak, görünen vadede hiçbir umut ışığı kalmamıştır!   BALIKESİR, HER YIL “KİŞİ BAŞINA 1000 DOLAR” FAKİRLEŞİYOR! Balıkesir’in, bulunduğu coğrafi konum ve iklim şartları bakımından, çok daha fazlasını gerçekleştirmesi gerekirken, doğal şartlar bakımından çok daha elverişsiz illerin gerisinde kalıyor olması, anlaşılır bir durum değildir. Böylesine zengin bir coğrafyada bu derece kısır ve yoksul hayat yaşayan insanlar ve toplumlar için ne denir bilemiyorum! Balıkesir, çok uzun yıllardan beri, kendi bölgesine yönelik işler ve devlet hizmetlerinin celbi bakımından, siyasetçi kadrosu ile de fevkalade yetersiz bir ildir. Öyle ki, ülke ekonomisine yaptığı katkı göz önüne alındığında, Balıkesir’e devlet bütçesinden verilen pay fevkalade komiktir. Kent Konseyi internet sitesinde verilmekte olan 2014 yılına ait ekonomiyle ilgili bilgilere göre, Türkiye gayri safi yurt içi hasılasının %1,3’ünü Balıkesir üretiyor. Bu performansıyla Balıkesir, iller sıralamasında, Türkiye’nin 14.(2000 yılında 12. Sıradaydı) büyük ekonomisidir. Ne var ki, devlet bütçesinden aldığı pay bakımından 30’lu sıralardadır. Geçen Şubat ayı başlarında, Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD) Başkanı Ümit Baysal’ın açıkladığı, Balıkesir ekonomisiyle ilgili 2021 yılı istatistik raporu düşündürücüdür. Örneğin, 2017 yılında Balıkesir’de kişi başına düşen milli gelir 8.913 Dolar iken, bu rakam 2021yılında 6 bin doların altına düşmüş görünüyor ki, bu, Balıkesir’de kişi başına yıllık milli gelir kaybının 1.000 Dolara yakın olduğu anlamına geliyor. Sıradan vatandaş bu durumları rakamsal ve istatistiksel veriler olarak bilemeyebilir; ama, ilin yönetiminde etkili olan zevat (ve yerel basın) da mı bilmiyor, görmüyor?!. Kişisel çıkar hesaplarına ve kendi aralarındaki didişmelere bir ara verseler de, arada bir bu işlere de baksalar çok iyi olacak…   KAMUSAL KONULARDA, TEK KİŞİNİN ÖNGÖRÜSÜ İLE KARAR VERİLMEZ, İŞ YAPILMAZ! Ne yazık ki, Balıkesir’de gerçekleştirilen kamu yatırımları ve hizmetleri ile ilgili kararlar, çoğu siyasetçi olmak üzere, dönemsel olarak etkili olan kişilerin bireysel görüş ve taleplerine göre yapılıyor. Yani, kamu hizmetleri ile ilgili olarak, Balıkesir’de herkesin bilmesi gereken sistemsel yapılar yoktur; her dönemin etkili makam sahiplerinin kişisel keyiflerine göre yürür işler. İşin en ilginç ve üzgün yanı şu ki, kamu hizmetleri bakımından hiçbir nitelikleri olmayan, kendi çıkarlarından ve hırslarından başka keyfe keder hiçbir davranışları bulunmayan bu çapsız tiplere, seçimler yoluyla toplumsal irademizi kendimiz teslim ediyoruz. Onlar da, her şeyimizi har vurup harman savurarak, kişisel hırslarını tatmin etmeye devam ediyorlar! Hiç olmazsa, geleceğe matuf stratejik etkileri olacak işler, göstermelik (ve gerçekte Başkanın şahsi fikrine göre alınan) meclis kararlarına göre yapılacağına, halkın düşüncelerini özgürce ifade edebileceği karar mekanizmaları tesis edilse ve uzun vadeli etkileri olacak konularla ilgili kararlar, bu şekilde alınsa nasıl olur acaba? Doğrudan bize dokunmuyorlar diye, etrafımızdaki insanları kırıp geçiren yılanların çoğalmalarına ve serpilmelerine izin vermeye devam ediyoruz. Ve günü geldiğinde o yılanlardan biri gelip bizi sokuyor ve biz, “yılanların çoğalmalarına biz izin verdik” demiyoruz. Bizler, her ne kadar “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek yaşamaya çalışsak da, mutlaka o yılanlardan birinin, bizi de sokacağı gün gelecektir ve bu kaçınılmaz bir durumdur! Kendilerini (o da “şimdilik”) “gemisini yüzdüren kaptan” olarak görenler yüzünden memleket gemisi batacak, kimse bu gerçeği görmek istemiyor ve kendi çıkar hesaplarının dışına çıkmıyor! Bakalım ne zamana kadar? Bu gidişle, bu işin sonu   görmek için fazla beklemeyeceğiz!..
Ekleme Tarihi: 24 Ekim 2022 - Pazartesi

ŞEHRİN MERKEZİNDEKİ BU MEZBELELİK NE OLACAK?

Şu “Akıncılar” denen bölge, şehrin merkezinde, böyle, ilkel bir mezbelelik halinde kalmaya devam mı edecek? Başta Büyükşehir ve merkez ilçelerin (Karesi ve Altıeylül) belediyeleri ile Valilik olmak üzere, konunun asıl muhatabı olan kurumların gündemlerinde, bu bölgenin ıslah ve ihya edilmesine dair bir konu neden yok acaba?

Toplu Taşıma Merkezi(TTM)’nin hemen bitişiğinde, yaklaşık 70 dönümlük, adeta terkedilmiş bir bölge Akıncılar… Sadece gayrimenkulü bulunanların bireysel çabaları ile, orada genel bir iyileşmenin sağlanması mümkün olmaz; bölgenin tamamını kapsayan ciddi bir teşebbüse ihtiyaç var. Ne yazık ki, son 12-13 yıldır Balıkesir’in kaderi üzerinde söz sahibi olan hiç kimse, şehrin gelişmesinin önündeki bu ve benzeri engellerin ortadan kaldırılması ile ilgilenmiyor! Sonra da, belediyelerin ve meslek kuruluşlarının pek çoğu ayaküstü kararlarla giriştikleri sözüm ona “şehrin gelişmesine matuf çabalar” neden beklenen sonuçlar alınamıyor diye yakınıyoruz!

 

ÖNCE, “GELİŞMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER” KONUSUNDA ANLAŞALIM

Öncelikle, bizim, “gerek dünyadaki ve gerekse ülkemizdeki gelişmelere kıyasla, Balıkesir’in, neden bu kadar geri kalmakta olduğu” sorusu üzerinde düşünmemiz ve bu soruya en doğru cevapları bulmamız, ondan sonra da, tespit ettiğimiz ve toplumsal kabul gören engelleri kaldırmamız lazım. Ancak ondan sonra gelişmeye matuf teşebbüslerimizden arzu ettiğimiz ve belediğimiz yönde sonuçlar almaya başlayabiliriz. Önce, şehrimizin gelişmesinin önündeki mevcut  engelleri kaldırmadan, başlatacağımız hiçbir girişimden sonuç alamayacağımızı anlamamız için, daha kaç yılın geçmesi gerekiyor?

Şehrin başlıca sosyal, kültürel ve ekonomik dinamikleri ile ne derece uyumlu olup-olmayacakları düşünülmeden başlatılan ve akıl almaz maliyetlerle gerçekleştirilen, Küçük Sanayi Sitesi’nin, Ayşebacı köyünün sebze bahçelerine, Üniversite kampüsünün şehrin 17 km güneyine, KYK Öğrenci Yurdunun ise şehrin 7 km kuzeyine yapılması, Karesi AVM, Avlu, Çamlık, eski Rüya Pasajının yerine dikilen otel vb gibi projeler, şehrin gelişmesinin önünde yeni engeller haline geliyor ve bu durum kimsenin umurunda olmuyor. Böyle olunca da, her yeni gelen yönetici, benzer engeller inşa etmeye devam ediyor…

Seçimle işbaşına gelen kamu görevlileri, bir sonraki seçimde tekrar seçilmekten başka hiçbir konuyla ilgilenmezken, atamayla gelenlerin de, tek dertleri ya o koltuklarda olabildiğince uzun süre oturmak, ya da daha üst makamlara atanmak… Bunun için de, sadece siyasilere yönelik kulis faaliyetleri ile meşguller. İşgal etmekte oldukları makamların yetki ve görev dairesinde bulunan kamu hizmetlerini daha üst seviyelere taşımak, hiç birinin derdi değil!

 

BALIKESİR’İN KAÇIRDIĞI MUHTEŞEM BİR FIRSAT!

Akıncılar bölgesi yeniden ele alınıp, kentsel dönüşüm konseptinde kapsamlı bir proje ile iyileştirilebilirse, bu iş, şehirde başka benzer işlerin yapılmasına da ivme kazandırır. 2004-2009 dönemindeki Balıkesir Belediye Başkanı rahmetli Sabri Uğur döneminde, Akıncılar’la ilgili hayli kapsamlı bir çalışma yapılmış, o bölgede gerçekleştirilecek iyileştirme projesi konusunda Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile anlaşma sağlanmış ve hatta proje bile yapılmıştı. Bunun için, bölgede gayrimenkul sahibi olanlardan (3 bini aşkın) muvafakat toplanmasına başlanmış ve 2009 Mahalli İdareler Seçimlerine kadar, %48 orana ulaşılmıştı. Muvafakat oranı %51’i bulduğunda, projenin uygulanması için gerekli yasal zemmin elde edilmiş olacaktı! Maalesef, o yıl MHP adayı olarak seçimleri kazanan İsmail Ok, yaklaşık 4 yıllık emek ürünü olan Akıncılar Projesiyle ilgili çalışmaları durdurdu ve tüm dosyaları rafa kaldırdı. Halbuki, bu projeyle ilgili tüm çalışmalar büyük ölçüde tamamlanmış ve gerçekleştirilmesine matuf planları dahi yapılmıştı. Dahası Balıkesir Belediyesi’nin kasasından tek kuruş çıkmayacaktı! Tüm proje maliyeti TOKİ ve gayrimenkul sahipleri tarafından ortaklaşa karşılanacaktı.

Balıkesir’in kaderini etkileyecek bu muhteşem bir proje, İsmail Ok ve arkadaşlarının ucuz politik hırslarına kurban edildi ve Balıkesir halkı, şehre verilen böylesine büyük bir zararı dert bile etmeden, bu tür adamlara oy vermeye devam ediyor! Büyükşehir Belediyesi dönemine geçildiğinde, pek âlâ Edip Uğur bu projeyi canlandırabilirdi; ne var ki, o da fonksiyon ve faydadan çok, gösteriş ve şov öncelikli işlere yöneldi… Ve bugün artık, Akıncılar bölgesi ile ilgili olarak, görünen vadede hiçbir umut ışığı kalmamıştır!

 

BALIKESİR, HER YIL “KİŞİ BAŞINA 1000 DOLAR” FAKİRLEŞİYOR!

Balıkesir’in, bulunduğu coğrafi konum ve iklim şartları bakımından, çok daha fazlasını gerçekleştirmesi gerekirken, doğal şartlar bakımından çok daha elverişsiz illerin gerisinde kalıyor olması, anlaşılır bir durum değildir. Böylesine zengin bir coğrafyada bu derece kısır ve yoksul hayat yaşayan insanlar ve toplumlar için ne denir bilemiyorum! Balıkesir, çok uzun yıllardan beri, kendi bölgesine yönelik işler ve devlet hizmetlerinin celbi bakımından, siyasetçi kadrosu ile de fevkalade yetersiz bir ildir. Öyle ki, ülke ekonomisine yaptığı katkı göz önüne alındığında, Balıkesir’e devlet bütçesinden verilen pay fevkalade komiktir.

Kent Konseyi internet sitesinde verilmekte olan 2014 yılına ait ekonomiyle ilgili bilgilere göre, Türkiye gayri safi yurt içi hasılasının %1,3’ünü Balıkesir üretiyor. Bu performansıyla Balıkesir, iller sıralamasında, Türkiye’nin 14.(2000 yılında 12. Sıradaydı) büyük ekonomisidir. Ne var ki, devlet bütçesinden aldığı pay bakımından 30’lu sıralardadır.

Geçen Şubat ayı başlarında, Balıkesir Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD) Başkanı Ümit Baysal’ın açıkladığı, Balıkesir ekonomisiyle ilgili 2021 yılı istatistik raporu düşündürücüdür. Örneğin, 2017 yılında Balıkesir’de kişi başına düşen milli gelir 8.913 Dolar iken, bu rakam 2021yılında 6 bin doların altına düşmüş görünüyor ki, bu, Balıkesir’de kişi başına yıllık milli gelir kaybının 1.000 Dolara yakın olduğu anlamına geliyor.

Sıradan vatandaş bu durumları rakamsal ve istatistiksel veriler olarak bilemeyebilir; ama, ilin yönetiminde etkili olan zevat (ve yerel basın) da mı bilmiyor, görmüyor?!. Kişisel çıkar hesaplarına ve kendi aralarındaki didişmelere bir ara verseler de, arada bir bu işlere de baksalar çok iyi olacak…

 

KAMUSAL KONULARDA, TEK KİŞİNİN ÖNGÖRÜSÜ İLE KARAR VERİLMEZ, İŞ YAPILMAZ!

Ne yazık ki, Balıkesir’de gerçekleştirilen kamu yatırımları ve hizmetleri ile ilgili kararlar, çoğu siyasetçi olmak üzere, dönemsel olarak etkili olan kişilerin bireysel görüş ve taleplerine göre yapılıyor. Yani, kamu hizmetleri ile ilgili olarak, Balıkesir’de herkesin bilmesi gereken sistemsel yapılar yoktur; her dönemin etkili makam sahiplerinin kişisel keyiflerine göre yürür işler. İşin en ilginç ve üzgün yanı şu ki, kamu hizmetleri bakımından hiçbir nitelikleri olmayan, kendi çıkarlarından ve hırslarından başka keyfe keder hiçbir davranışları bulunmayan bu çapsız tiplere, seçimler yoluyla toplumsal irademizi kendimiz teslim ediyoruz. Onlar da, her şeyimizi har vurup harman savurarak, kişisel hırslarını tatmin etmeye devam ediyorlar!

Hiç olmazsa, geleceğe matuf stratejik etkileri olacak işler, göstermelik (ve gerçekte Başkanın şahsi fikrine göre alınan) meclis kararlarına göre yapılacağına, halkın düşüncelerini özgürce ifade edebileceği karar mekanizmaları tesis edilse ve uzun vadeli etkileri olacak konularla ilgili kararlar, bu şekilde alınsa nasıl olur acaba?

Doğrudan bize dokunmuyorlar diye, etrafımızdaki insanları kırıp geçiren yılanların çoğalmalarına ve serpilmelerine izin vermeye devam ediyoruz. Ve günü geldiğinde o yılanlardan biri gelip bizi sokuyor ve biz, “yılanların çoğalmalarına biz izin verdik” demiyoruz. Bizler, her ne kadar “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek yaşamaya çalışsak da, mutlaka o yılanlardan birinin, bizi de sokacağı gün gelecektir ve bu kaçınılmaz bir durumdur!

Kendilerini (o da “şimdilik”)gemisini yüzdüren kaptan” olarak görenler yüzünden memleket gemisi batacak, kimse bu gerçeği görmek istemiyor ve kendi çıkar hesaplarının dışına çıkmıyor!

Bakalım ne zamana kadar? Bu gidişle, bu işin sonu   görmek için fazla beklemeyeceğiz!..

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve balikesirartihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.